5 yaş süt dişi ve tedavisi hakkında merak edilenlere buradan ulaşabilirsiniz.
Bebeklerde diş temizliği nasıl yapılır?
Bebeklerin orta ve yan kesici dişlerin çıkışı yaklaşık olarak 8-16 ay arasında tamamlanıyor. Bundan sonra artık bezle temizleme işleminin etkinliği azalıyor. Diğer bir alternatif olan bebek parmak fırçaları devreye giriyor.
Silikondan yapılmış, üzerinde 3 sıra kadar çok yumuşak kılların olduğu parmak fırçalar, suyla bile kullanımda etkili sonuçlar veriyor. Çocuğu korkutmamak, ağzını kolaylıkla açmasını sağlamak amacıyla kucağınıza yatırabilirsiniz bebeği. Ya da sizi tam olarak görmesi, sizinle göz teması kurması için onu mama sandalyesine oturtup karşısına geçebilirsiniz.
Fırçayı az tuz ve karbonat koyduğunuz suya batırıp çıkararak diş temizliğini yapabilirsiniz.
Dişlerin bulunmadığı yerleri de (boş damak) yine bu fırçayla temizleyebilirsiniz. Ayrıca diş yanak tarafındaki yiyecek kalıntılarını da yine parmak fırçayla alabilirsiniz. Parmak fırçası yumuşak ve bebeğin damağına zarar vermeyen yapısı sebebiyle; bebeklere doğdukları andan itibaren de kullanılabilir.
Pamukçuk oluşumunu engellemek için yine karbonatlı suya batırıp anne sütünden/mamadan sonra ağız temizliği yapılabilir. Bu uygulama pamukçuk sorunu olan bebeklerin kısa sürede iyileşmesine de vesile olur.
Eğer bebeğiniz aynı anda birkaç yerde diş çıkarıyor ve damağında büyük bir hassasiyet varsa, geçici olarak diş ve damak temizliğini yine pamuklu bezle ya da tek kullanımlık diş temizleme mendilleriyle yapabilirsiniz.
Silikon parmak fırçalar bebeklerin diş kaşıma ihtiyacını da karşılıyor. Bu yüzden de bebekler genellikle silikon parmak fırçaları reddetmiyor. Bu da annelerin kullanım sıklığını artırıyor.
Diş hekimleri bebeğin katı gıdaya geçmesiyle birlikte her öğünden sonra temizleme işleminin yapılması gerektiğini söylüyor. 1 yaşını bitirene kadar temizleme işlemini suyla ya da karbonat-tuzlu suyla yapılması yeterli. 1 yaşından sonra ise; organik içeriğe sahip diş macunu kullanılabilir.
Bebek henüz ağzını çalkalamayı, aldığı sıvıyı yutmadan dışarı çıkarmayı bilemediği için florürsüz ve organik içerikli macun kullanılması dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir.
Bebek ürünlerinin ağırlıklı olarak satıldığı mağazalarda 1 yaşından itibaren bebeklerin kullanabildiği, temiz içeriğe sahip ‘bebek diş macunu’ adı altında satılan ürünler de mevcut. Bu tarz alternatifler içeriği itibariyle bebeğin yutmasında bir sakınca görülmeyen tarzda. Ayrıca durulama da gerektirmiyor.
Konu içerikleri: 1 yaş bebek diş fırçalama, 1,5 yaş diş temizliği, 2 yaş bebeklerde diş temizliği
Süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Süt dişlerinin bakımına özen göstermek onları mümkün olduğu kadar ağızda sağlıklı bir şekilde tutmak anlamına geliyor. Ebeveynlerin önemli bir kısmı; süt dişlerine ‘geçici’ gözüyle bakıyor. Bu yanlış bilgi sebebiyle de süt dişlerinin bakım ve temizliğine yeterince özen göstermiyor. Oysaki ağız ve diş bakımı bebeklerin ek gıdaya geçişiyle birlikte başlamalı.
Meyve püresi, yoğurt vs gibi yiyecekler yiyen bebeğe yemeğin ardından su içirilmeli, ağız içinde yiyecek kalıntıları varsa onlar da alınmalı. Dişi henüz çıkmamış bir bebeğe ek gıda yedirdikten sonra su içirmeyip uyuttuğunuzda bir iki saat sonra bebeğin ağzında hafif bir koku oluşur. Bu çoğu zaman ağız içinde çoğalan asitleri işaret eder aslında.
İlk dişlerin çıkmasıyla birlikte ise; ağız bakımı artık ihmal edilmemelidir. Yemek bitiminde çocuğa birkaç yudum su içirmek iyi gelebilir. Devamında pamuklu (müslin bezler olabilir) nemli bir bezle bebeğin dişini silmek, diş olmayan damak kısımlarındaki yiyecek kalıntılarını almak uygulanabilecek oldukça pratik bir yöntemdir.
Yalnız bebeğin ağzına müdahale ederken onu korkutmamaya özen gösterilmeli. Aksi halde bebek kendini koruma ihtiyacı hissedip ağzını sıkı sıkıya kapatarak direnç oluşturabilir.
Hem bebeğin tedirgin olmaması hem de ağız bakımı açısında yavaş yavaş bir rutin oluşturabilmek adına anne yaptıklarını bebeğe anlatabilir: “Güzel kuzum, yemeğimizi yedik. Karnımız doydu. Önce ellerimizi, ağzımızı silelim. Sonra da dişlerimizi temizleyelim. Bak böyle (anne ne yapması gerektiğini gösterir) ağzımızı açacağız, sonra da ben dişlerini bu bezle fışşt fıışşt (bebekler doğal efekt seslerini sever ve bunu çok eğlenceli bulurlar) sileceğim. Dişlerimiz tertemiz olacak.”
Bezle temizleme yöntemini tercih edecek anneler için daha pratik bir seçenek de var şimdilik. Eczanelerde annenin işaret parmağını içine geçirerek kullanabileceği bebekler için özel üretilmiş diş temizleme mendilleri bulunuyor. Tek kullanımlık olan bu mendiller anneler için iyi bir alternatif olabilir.
İnsanoğlunun anne karnına başlayan gelişimi dünyaya geldikten sonra çok daha hızlanarak devam ediyor. İlk dişler her çocukta değişmekle birlikte ortalama olarak 6-8’inci ayda kendini göstermeye başlıyor. Çocuklar yaklaşık 2,5-3 yaşına geldiklerinde ise ağızlarında 20 adet diş bulunuyor. Bu ilk dişler ‘süt dişi’ olarak adlandırılıyor. İlk süt dişleri 6-8’inci aylarda alt damağın tam ortasında çıkmaya başlıyor. Onlara ‘orta kesici’ dişler deniyor. 1 ay sonra ise üst damaktan orta kesici dişler geliyor. İlk zamanlar her bir diş için sevinen, neşelenen ebeveynler; bir süre sonra nerede diş çıktığını takip edemez duruma geliyor. Çocuğun huysuzluk, hafif ateş, iştahsızlık gibi rahatsızlıkları sebebiyle ‘galiba diş çıkarıyor’ diyor. Özellikle birinci ve ikinci süt azıları çıkarken bebekler oldukça sıkıntılı günler geçiriyor. Diş çıkarma sürecine ishalinde eşlik ettiği bebeklerde kilo kaybı yaşanıyor. Hatta bebeklerin önemli bir kısmının da yeme alışkanlıkları değişiyor.
Süt dişlerinin bebekler için sancılı bir varoluş hikayesi var aslında. Sırf bu yüzden de süt dişlerini sahiplenmek, bakımını olabilecek en iyi seviyede tutmak kıymetli. Bebeklik/ilk çocukluk döneminde çocuklar kendi ağız bakımlarına nasıl dikkat edebileceğini, neler yapabileceğini doğal olarak bilemiyor. Bu yüzden de süt dişlerinin bakımı, temizliği ve sağlığından sorumlu kişiler her zaman ebeveynler oluyor. Peki süt dişlerinin sağlıklı olarak varlıklarını sürdürebilmesi için yapılması gerekenler nedir?
Bebekler için diş macunu kullanımı bir pirinç tanesini geçmemeli. Silikon parmak fırçanın üzerine konulan macun, tamamen fırça kılları üzerine yayılmalı. Böylece macunun bebeğin ağzına fazla miktarda gelmesi engellendiği gibi, aynı zamanda fırçanın performansı da eşit şekilde artar.
Silikon parmak fırçası kullanmayanlar için ya da 1-2 yaşından sonra diş fırçasına geçmek isteyenler için ‘bebek fırçası’ olarak satılan ürünler alınmalı. Fırçanın kılları aşırı yumuşak olmalı, üzerinde en fazla 3 sıra kıl bulunmalı. Fırçanın başlığı ortalama iki süt dişi genişliğinde olmalı. Diş fırçasına geçildiğinde de illaki macun kullanılmasına gerek yok. Diş temizliği sadece suyla da yapılabilir. Eğer macun kullanılacaksa da yine organik içerikli ya da bebekler için üretilmiş diş macunları tercih edilmelidir. Çocuklar yaklaşık olarak 3 yaş civarında macunu artık yutmamayı öğrenir. Yeme içme alışkanlığı büyük oranda oturan çocuklar; şekerli ve karbonhidratlı besinler fazlaca yiyebildiği için, güçlü bir koruma için içerisinde az miktarda florür bulunan çocuk diş macunlarına geçiş yapılabilir. Yine pirinç tanesi kadar sürüp tüm fırça kıllarına macun yayılmalıdır. 3-4 yaş arasındaki çocuklar için bebeklik dönemine göre; fırça biraz daha uzun boylu, çocuğun elinde rahatlıkla tutabileceği tarzda olmalıdır.
‘Şarjlı diş fırçası kullanılmalı mı?’ sorusu ebeveynler arasında yaygın şekilde soruluyor. Okul öncesi dönemde çocukların kaba ve ince motor gelişimleri devam ettiği için şarjlı diş fırçalarını hakkıyla kullanamayabiliyorlar. Özellikle 3 yaş ve öncesinde kullanılması uygun görülmüyor hatta. 4 yaşla birlikte; önce bir süre ebeveyn kontrolünde kullanılmalı. Çocuğa fırçayla ilgili ayrıntılı bilgi verilmeli. Devamında çocuk süt dişlerini makineyle fırçalayabilir. Yalnız özellikle arka dişler ve süt dişlerinin sağ ve sol yanları için yine ebeveyn desteğine ihtiyaç olabilir. Bazı çocukların şarjlı diş fırçalarından korktuklarını, dişine müdahale ediliyor hissi vermesi sebebiyle kendilerini kötü hissettiklerini de hatırlatmamız gerekir. Bu durum her çocukta olmamakla birlikte; şarjlı diş fırçasına geçmeden önce çocuğa sorulup onayı alınmalıdır.
Diş ipi bakteri plakları ile beraber yemek artıklarının tamamen arındırılması için kullanılan önemli yardımcılardan biri. Kişi ne kadar iyi bir fırçalama gerçekleştirse de; dişin farklı bölgelerinde bazı plak ve yemek artıkları kalır. Diş ipi ise bu plak ve artıkların temizlenmesi için en etkili yöntemdir. Çocuklar ve süt dişleri söz konusu olduğunda da diş ipinden faydalanmak gerekiyor. Çocuklar özellikle birinci ve ikinci süt azılarını fırçalama konusunda zorluk yaşayabiliyor. Bu sebeple de daha hızlı çürüme gerçekleşiyor. Şeker ve karbonhidratlı besinleri fazlaca yiyen çocuklar, azılarını iyi fırçalamadığında yiyecek artıklarıyla oluşan asitler süt dişlerine zarar veriyor. Diş ipi fırçanın ulaşamadığı alanları da temizleyerek süt dişinin uzun süre sağlıklı kalmasını sağlıyor. Alt ve üst çenedeki çocuk süt dişleri aralığı genellikle geniş olduğu için sadece birinci ve ikinci azılarda diş ipi kullanılması yeterli oluyor. Diş ipini kullanma konusunda ise çocuklara yine ebeveynler rehberlik etmeli. Hatta bu uygulama alışkanlık halini alana kadar önce ebeveyn yapmalı, beraberinde çocuğun deneye deneye uygulamasına alan açmalı. Çeşitli renklerde satılan çocuk diş ipleri mümkünse her gün, olamıyorsa gün aşırı kullanılmalı.
Çocuklar en çok görerek, örnek alarak öğrenmelerini-gelişimlerini sürdürürler. Bu sebeple de diş fırçalama alışkanlığı dediğimizde de normal öğrenme döngüsü değişmez. 1 yaşından sonra ebeveynler diş fırçalarken çocuğun onu izlemesine izin vermeli. Hatta beraber ortam oluşturarak bu durumu eğlenceli bir akşam aktivitesine de dönüştürebilirsiniz. İzleme süreci birkaç hafta devam ettikten sonra artık çocuğun eline diş fırçası verilebilir. Önce anne-baba göstermeli, devamında çocuğun ebeveyni taklit etmesi sağlanmalı. Hatta gün içindeki ana öğünlerden sonra çocuğa kendisinin fırçalaması teklif edilmeli. 3 yaş çocukları her şeyi kendileri yapmak, denemek isterler. Bu süreci faydaya kullanabilirsiniz. Yalnız yeni yeni diş fırçalamaya alışan çocuk, hakkıyla süt diş temizliğini yapamayacaktır. Dişlerin bakımı da oldukça önemli olduğu için akşamları ebeveyn çocuğun dişlerini fırçalamalı ki tüm gece ağızda biriken asitler çocuğun süt dişlerine zarar vermesin. Bebekler/çocuklar için diş fırçalama sürecini destekleyecek şarkılar, oyunlar da dijital ortamda var. Daha keyifli bir rutin oluşturma için onlardan da faydalanabilirsiniz.
Süt dişlerinin sağlıklı olabilmesi için bebeklik döneminden itibaren onlara iyi bakılması önemli. Dişlerin nasıl fırçalandığı ise kilit noktalardan biri. Süt dişlerinin günde en az iki kez sağ, sol ve üst kısmının özenlice fırçalanması gerekiyor. Azı süt dişlerinin ekstra bir muameleye ihtiyaç duyması sebebiyle bu aşamada çocuk ebeveyn tarafından da desteklenmeli. Üst çenedeki süt dişleri yukarıdan aşağıya; alt çenedeki süt dişleri ise aşağıdan yukarıya doğru hafif hafif, çok bastırmadan fırçalanmalı.
Bebeklikten itibaren bir rutin oluşturdunuz ama çocuğunuz büyüdükçe diş fırçalamayı reddediyor, ağlıyor. Ya da sadece ön süt dişlerini fırçalayıp gerisini olduğu gibi bırakıyor. Bebeğiniz daha önce fırçalamanıza izin verirken artık ağzını açmıyor ve ağlıyor. ‘Tüm bunların sebebi nedir?” derseniz; birkaç olasılık aklınızın bir köşesinde bulunabilir…
Çocuklar büyüme esnasında zaman zaman denge sorunu yaşar. Bu yüzden süt dişleri dönemi; biraz daha çocukların kontrolsüz hareket ettiği, sakarlık yaptığı, yaşıtlarıyla gönüllerince eğlendikleri bir sürece denk gelir. Bu da ister istemez bazı kazaların yaşanabilme olasılığını akla getirir. Diyelim ki; çocuğunuz düştü ve süt dişi kırıldı. Ne yapacaksınız? Bir kutu içinde anı olarak saklayacak mısınız? Tabii ki de hayır! İlk yapmanız gereken; kırılan dişin parçasını bulabildiyseniz hemen soğuk sütün içine koymalısınız. En kısa sürede de bir diş hekimine sütte bekleyen dişle birlikte gitmelisiniz. Dişin kırılması ile diş hekiminin süt dişini görmesi arasında 1 saatten fazla zaman geçmemesi önemli. Sütün içinde bekleyen diş özel bir yöntemle yapıştırılır, süt dişi eski haline getirilir.
Öncelikle çocuk şeker yediğinde ‘Dişlerin çürür. Çok ağrır. Doktora gitmek zorunda kalırız. Orada iğne yapılır” ya da ‘Dişlerini fırçalamazsan doktora gitmek zorunda kalırsın. Canın acıdığında ben bu durumdan suçlu olmayacağım ama” gibi cümleler kullanmamaya özen göstermeliyiz. Biz çocuğu motive edip şekeri az yemesini ya da dişlerini vaktinde fırçalamasını amaçlıyor olabiliriz. Fakat çocuğun bu ve benzer cümlelerden çıkardığı sonuç “Diş doktoru iğne yapar. Canımı acıtır. Orası güvenli bir yer değil” fikridir. Gideceği ortam ve hekim ne kadar sempatik olursa olsun çocuk korkar, kendini tedirgin hisseder. Alanına müdahale edileceğini bildiği için gardını daha evdeyken alır. Sırf bu sebeple de çoğu çocuk diş kontrolü esnasında ağzını açmayı dahi reddeder.
Çocuğu doktorla korkutmak yerine; sağlıklı dişlere sahip olmanın güzellikleri, avantajları anlatılabilir. Hastalandığımızda nasıl doktora gidiyorsak; dişimiz hastalandığında da diş hekimine gitmemiz gerektiği doğal bir dille açıklanmalı. Yalan söyleyerek, çocuğu başka bir yere götürme bahanesiyle diş doktoruna götürmek gibi davranışlar çocuğun güvenini sarsar. Oğlunuzla-kızınızla olan sağlıklı bağınıza zarar verir.
Çocuğun kendiliğinden oluşan ‘Ya canım acırsa’ gibi kaygıları varsa; ‘Yok canım ne acıması, ben de gidiyorum, hiçbir şey olmuyor” demek çocuğu yine bizden uzaklaştırır. Çocuk anlaşılmadığı, duyguları kabul edilmediği için kendini yalnız ve güvensiz hissedebilir. Üstelik ebeveynin bundan sonra söyleyeceklerine de şüpheli bakmaya başlar. Yerine; “Evet bazen çok kısa süreli canımız acıyabiliyor. Böyle durumlarda bana ve doktoruna bunu söyleyebilirsin. Hemen sprey sıkıp canının acısını geçiriyorlar. Ağzını açmaktan yorulduğunda, canın sıkıldığında ya da seni tedirgin eden bir şey olduğunda bunu rahatlıkla ifade edebilirsin. Orada seni rahat ettirmek için ben ve doktorun elimizden geleni yaparız. Ben hep yanında olacağım, her şey yolunda gidecek, orada güvende olacaksın” diyebiliriz.